AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, “Seçim günü gözünüz, kulağınız bizde olsun, çünkü biz çok iddialı bir şekilde, seçimi çok hızlı bir şekilde alan, toplayan ve aynı zamanda seçim sonuçlarını analiz eden ve itiraz şikayetleri de bu sistem üzerinden koordine eden bir partiyiz.” dedi.
Yavuz, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, partisinin 31 Mart’ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimlerine yönelik hazırlıklarına ilişkin bilgi verdi.
Seçim sonuçlarını takip edebilmek için sabah erken saatlerde parti genel merkezinde olacaklarını ifade eden Yavuz, çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Ali İhsan Yavuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaklaşık 2 ay içerisinde 50’yi aşkın yerde miting yaptığını, bakanların, genel başkan yardımcılarının, milletvekillerinin ve adayların bu hummalı çalışmanın içinde olduğunu hatırlattı.
Sonuç Alım Sistemi’ni (SAS), seçim alarm sistemi olarak da gördüklerini ifade eden Yavuz, “Burada 100’e yakın arkadaşımız var, arkadaşlarımız o gün burada olacaklar. Buranın da il-ilçe uzantıları olacak ve o günü SAS sistemi üzerinden koordine edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Yavuz, vatandaşların oy kullanılırken dikkat etmesi gerek hususlardan bahsedip yerel seçimlerde pusula sayısının fazla olduğunu hatırlatarak, şu bilgileri verdi:
“Büyükşehirlerde 3 temel pusula var, bir de muhtarlık pusulasıyla 4 pusula demektir. 3 pusula, biri büyükşehir beyaz renkle belirlenen pusula. Birisi ilçe belediye başkanlığı için olan pusula, birisi de belediye meclis üyeliği için olan pusula. Mavi olan belediye başkanlığı, sarı olan belediye meclis üyesi olan pusula. Tek zarf olacak, açık mavi bir zarf. Bu 3 pusula, muhtarlık pusulası hariç, tek zarf ve mühürle birlikte kendisine verilecek ve herkes oy kullandıktan sonra oyunu sandığa atacak. Tek zarf ilkesinin önemli olduğunu, yine kimlikle oy kullanılacağını ve herkesin ancak kendi sandığında oy kullanabileceğini de ifade etmekte fayda var. Türkiye’de 61 milyon 441 bin 881 var. İlk kez oy kullanacak olan seçmenlerimiz de var, 1 milyon 32 bin 610. Yine seyyar sandık kurulacak. Uzun bir süredir devam eden bir tarz bu. 1002 seyyar sandık. Toplam sandık sayısı Türkiye’de 250 bin 903.”
“Gözünüz, kulağınız bizde olsun”
Seçim gününün çok önemli olduğunu vurgulayan Yavuz, “Seçim günü gözünüz, kulağınız bizde olsun. Çünkü biz çok iddialı bir şekilde, seçimi çok hızlı bir şekilde alan, toplayan ve aynı zamanda seçim sonuçlarını analiz eden ve itiraz şikayetleri de bu sistem üzerinden koordine eden bir partiyiz. Dolayısıyla çok hızlı alacağımız için seçim sonuçlarını, herhangi bir manipülasyon olmasın diye de sık sık açıklamaları da girmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Yavuz, geçmiş seçimlerdeki elde ettikleri sonuçlara ilişkin verileri paylaşarak, “Buradaki merkez aracılığıyla 14 Mayıs 2023 seçimlerinde saat 20.30’a geldiğimizde sonuçlar üç aşağı beş yukarı netleşmiş gibi gözüküyor. Bu tablo bizim kendimizle yarıştığımızın göstergesi. Şimdi yeni bir yarış başlıyor. Çünkü 28 Mayıs’ta biraz daha yarış artmıştı. Gördüğünüz gibi 19.30’a geldiğimizde adeta seçimin sonucunu görmüştük. Şimdi bu seçimde biraz daha kendimizle yarışacağız ve çok hızlı bir şekilde sonuçları alacağız.”
Ali İhsan Yavuz, sonuçları hızlı şekilde nasıl aldıklarını şu sözlerle anlattı:
“Burada bir SAS merkezinden bahsettik, her ilimizde de çağrı merkezlerimiz var burada olduğu gibi. Sandık başında görevlilerimiz var. Sandık açılır açılmaz ilk sayım büyükşehir pusulalarıyla başlıyor, büyükşehir pusulaları sayıldı ama hala sandık sonuç tutanağına bağlanmamış olduğunu düşünün verinin. Daha sandık tutanağına bağlanmadan önce arkadaşlarımız sayım döküm cetveline not alıyor ve o notu direkt SAS’a giriyor. Dolayısıyla daha sandıkta seçim sonuçlanmadan, sandık sonuç tutanağına iş bağlanmadan bize iletiyorlar. Onun için de biz Türkiye’de çok hızlı bir şekilde sonuçları alıyoruz.”
“Biz bu işi adamakıllı yapıyoruz”
AK Parti’nin seçim günü 1 milyon aktif görevli, 1 milyon da lojistik sağlayan teşkilat mensubuyla sahada olacağını söyleyen Yavuz, bunların teşkilat üyeleri, kadın ve gençlik kolları üyeleri, partili sandık kurulu üyesi, müşahitler, okul sorumluları, kat sorumluları, seçim kurulundaki üyeler, temsilciler, seçim kurulundaki müşahitler ve çağrı merkezindeki görevliler olduğunu söyledi.
Yavuz, seçim sürecini koordine etmenin kolay olmadığını anlatarak, “Çünkü bu işi yürütebilmeniz için böyle bir teşkilat yapısına sahip olmanız gerekir ki o da en az 2 milyon kişiyi bulmanız, eğitmeniz ve koordine etmenizden geçiyor. Yine güçlü bir liderinizin, her an arkanızda olan bir liderimizin ve güzel de bir yazılımınızın olması gerekiyor. Bütün bunlar AK Parti’de fazlasıyla olduğu için biz bu işi adamakıllı yapıyoruz.” ifadesini kullandı.
CHP’nin bu alandaki çalışmalarına da değinen Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu işler özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nde bugüne kadar hiç olmadığı için yani teşkilatçılıktan başka ne varsa yapmaya kalkıştıkları için ve o geceyi gerçek bilgilerle milleti aydınlatmak yerine ‘nasıl bir algı oluştururuz, nasıl bir parça manipülasyonlarla kafa karıştırırız?’ düşüncesiyle hareket ettikleri ve enerjilerini de buraya harcadıkları için Cumhuriyet Halk Partisi’ne bu bugüne kadar olmadı, bugün de olmayacak. Çünkü hem sandık görevlilerini belirlemede hem adayların listelerinin zamanında teslim edilmesinde, hem de diğer işlemlerden anlıyoruz ki bu işi diğer partiler, özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapması biraz zor. Onun için kulağınız bizde olsun, dışarıya koyacağımız ekranlarla, bilgilendirmeye çalıştığımız tabloları izlemeye devam edelim. ve o gün birtakım manipülasyonların önüne geçmek üzere de hepimiz duyarlı olalım.”
Yavuz, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), aldığı kararlarla seçim sürecinin, şaibesiz, şüphesiz, problemsiz şekilde işlemesine çalıştığını dile getirdi.
YSK’nin, muhtar ve ihtiyar heyetinin sandıkta görev yapması konusunda bir engel olmadığına hükmettiğini bildiren Yavuz, ayrıca oy sayımının iftar vaktine denk geleceği için ara verilmeksizin iş ve işlemlere devam edilmesi gerektiğine ilişkin kararı verdiğini vurguladı.
Seçimlerin bir demokrasi şöleni içinde geçmesini dileyen Yavuz, “Hak eden kazansın ve gerçek belediyecilik biraz daha Türkiye’de yaygın şekilde yer alsın diye temenni ediyorum.” dedi.
Bir gazetecinin, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sonuçları SAS’tan alacağını söyleyebilir miyiz?” sorusu üzerine Yavuz, şu yanıtı verdi:
“Evet doğrudur. Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul sürecinden beri sonuçların çok hızlı almasını son derece mühimsiyor. Sonuçların çok hızlı alınmasının dışında sonuçların analiz edilmesine dönük aslında yeni ilaveler yaptık süreç içerisinde ve yine itiraz ve şikayetleri bu sistem üzerinden yönetiyoruz. Bize çok büyük bir imkan sağlıyor. Hızlı alınması, değerlendirilmesi, bir anlamda kayıp-kaçakların ve varsa problemlerin oradan fark edilmesi. Sayın Cumhurbaşkanımız, İstanbul’dan beri bu yaklaşımı son derece mühimsediği için bu yaklaşımın daha da kökleşmesine katkı sağlayacak şekilde arkamızda hep durdu.
Yine sonuçları kendisi bizim sistemimizin üzerinden izliyor. Yer yer de arayıp direktiflerde bulunuyor, talimatlar veriyor. Bazı yerlerde neden biraz geç geldiğini sorguluyor veya daha iyi olması için ne yapmamız gerektiği noktasında Sayın Cumhurbaşkanımızın hep bize süreç içerisinde telkin ve tavsiyeleri bulunuyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bizzat oradan gelen veriler üzerinden Türkiye’deki sonuçları alıyor.”
“Sandık Alarm Sistemi”
Bir gazetecinin, “Konuşmanızın başında Sandık Alarm Sistemi dediniz, alarm kısmı pek açmadınız. Neden alarm kelimesini kullandınız? Herhangi bir veri girişinde sistem bir şeyle mi uyaracak?” sorusu üzerine Ali İhsan Yavuz, şunları kaydetti:
“2014’te Sonuç Alım Sistemi dedik, o gün başladığımızda bir ajans Türkiye’de çok hızlı bir şekilde bu sonuçları verme iddiasındaydı. Cihan Haber Ajansı. Biz de o günkü Cihan Haber Ajansı yerine bu işin en iyisini bizim yapmamız gerekir, biz almamız gerekir iddiasıyla ortaya çıktık ve gerçekten o gün gördük ki bizimle hiç kimse yarışamaz. O gün başladığımızda sonuç almak için başlamıştık ama süreç içerisinde sandıktaki kayıp kaçakları, sandık alanında ve diğer seçimle ilgili yapılan hataları fark edelim diye bir sisteme dönüştürdük sistemi. Mesela Sayım döküm cetveli üzerinden bize aktarılıyor bilgi ama aynı zamanda ıslak imzalı sandık sonuç tutanağını da aktarıyor teşkilatımız. Aynı zamanda seçim kurulu da birleşme konaklarının partilerini paylaştırdığı için alıyoruz.”
Dolayısıyla üç veriyi birbiriyle örtüştürdüklerini ve bu üç veri arasında varsa problem, o problemi çok hızlı bir şekilde anlayıp ona göre hareket ettiklerini dile getiren Yavuz, konuşmasını şöyle tamamladı:
“O sayım döküm cetveli üzerinden daha ıslak imzalı tutanaklara bağlamadan önce almış olduğumuz sonuçlar sebebiyle hangi sandıkta kritik olduğumuzu, hangi beldede, hangi mahallede, hangi ilçede, hangi ilde durumumuzun kritik olduğunu olup olmadığını az oyla kaybedip kaybetmeyeceğimizi de yine SAS sistemi üzerinden anlıyoruz. Dolayısıyla sandıktan gelen bilgiler bizi bir anlamda alarm haline getiriyor ve o sandığı vermiş olduğu alarm. sebebiyle de biz yapacaklarımızı çok daha hızlı, çok daha etkin ve çok daha doğru yere odaklanmak suretiyle yapmış oluyoruz. Onun için bir anlamda sandık alarm sistemi de dedik adına.”