Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 sonuçları Türkiye’deki eğitim sistemiyle ilgili pek çok gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi.
Tüm Özel Okulları Derneği (TÖDER) Başkanı İbrahim Taşel, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından uygulanan PISA sonuçlarının, Türk eğitim sisteminin, her alanda sıralamasını yükselttiğini gösterse de, OECD ortalamasının altında kaldığını belirtti. Taşel, “Temel becerileri düşük olan öğrenci sayısı hâlâ oldukça yüksek. PISA sonuçları bize Türkiye’deki eğitim sisteminin iyileşme potansiyeline sahip olduğunu ancak bunun için kapsamlı ve uzun vadeli eğitim politikalarının önemsenmesi gerektiğini göstermiş oldu. Sonuçlara göre her 10 öğrenciden 3’ü okuduğunu anlamıyor, okuma becerisinden yoksun öğrencilerin diğer derslerde de başarısız olduğunu görüyoruz” dedi.
‘DAHA FAZLA TEKNOLOJİ’
TÖDER Başkanı Taşel, “Sistemdeki en öncelikli sorun nedir” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Mevcutla yetinmeyerek çocuklarımızın temel yeterliliklerini artırmak için çok daha fazla çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Öğrencilerimize her anlamda kendilerini ifade etme fırsatı tanımak, öğrenmeyi öğrenme ve öğrenmeden zevk alma bilinci aşılamak, ele alınan her konunun güncel hayatla bağını vermek, onların merak duygularını geliştirmek, araştırmanın üzerinde durmak gibi birçok konu artık çağımızda daha da önemli hale gelmiştir. Öğretmen yetiştirme programlarının, öğrencilerin bu ihtiyaç ve beklentilerini karşılayacak şekilde düzenlenmesi önemlidir. Eğitim müfredatında teknolojiye daha fazla yer vermek ve öğretmenleri de teknolojiyi eğitimde etkin bir şekilde kullanması için desteklemek önemlidir. Yine öğrencilerimizin akademik başarılarında ailelerin rolü unutulmamalı, eğitimde okul-aile işbirliği güçlendirilmesi önemsenmelidir.”
SİNGAPUR’UN SIRRI NE
Taşer, PISA değerlendirmesinde Singapur’un her alanda en üst sırada yer almasını da şöyle değerlendirdi:
“Eğitim, ülkelerin kültürüne göre şekil alır. Singapur küçük bir ülke, milli geliri yüksek, nüfusu oldukça az ve öğrenci sayısı da düşük. Yaşamla ilişkilendirme konusunda başarılı olmaları onları üst sıralara çıkarmış. Biz de son yıllarda ülkemizde bunu yeni nesil soru tipleriyle ve ele alınan her konunun güncel hayatla bağını vererek geliştirmeye çalışıyoruz.”