Yeni ekonomi yönetiminin hazirandan bu yana attığı adımlar Türk lirası (TL) varlıklara ilgiyi artırırken atılan adımlar uluslararası anlamda karşılık görüyor.
Hazirandan bu yana atılan adımlar Türkiye ekonomisine ilişkin belirsizlikleri azaltırken kullanılan iletişim dili de ekonomi yönetiminin kredibilitesini artırmaya devam ediyor.
TCMB, bu dönemde enflasyonla mücadele kapsamında politika faizini yüzde 8,50’den yüzde 40’a taşırken bu dönemde birçok sadeleşme adımı da beraberinde geldi.
Türkiye ekonomisine yönelik öngörülebilirliğin artmasıyla Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) düşüş eğilimine geçerken, mayıs ayındaki 700 baz puan seviyelerden 337 baz puana kadar gerileyerek yaklaşık 3 yılın en düşüğünü test etti.
Bu dönemde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin not görünümüne ilişkin iyileştirme adımları atarken, son olarak Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’de son dönemdeki politika düzenlemeleri nedeniyle takvim dışı değerlendirmeye giderek Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit etti, kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirdi.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türk lirasının reel olarak değer kaybettiği süreç sona gelmiştir” ifadeleri de piyasalarda dikkatleri üzerine çekerken son dönemde bazı yabancı kurumların Türk lirası varlıklara ilgisinin arttığı da görünüyor.
TCMB toplam rezervleri böylece 1 Aralık haftasında bir önceki haftaya göre 3 milyar 656 milyon dolar artışla 140 milyar 149 milyon dolara çıkarak tarihi en yüksek seviyesine ulaştı.
Toplam rezervlerde mayıs sonundan 1 Aralık ile biten haftaya kadar geçen sürede artış, 41 milyar 691 milyon dolar oldu.
Buna göre, 1 Aralık itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 2 milyar 236 milyon dolar artışla 93 milyar 233 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervleri, 24 Kasım’da 90 milyar 997 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu.
Söz konusu dönemde altın rezervleri 1 milyar 420 milyon dolar artarak 45 milyar 496 milyon dolardan 46 milyar 916 milyon dolara çıktı.
Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, rezerv artışın merkez bankasının son dönemde kur belli bir noktada yatay fiyatlama yaparken rezerv artırıcı alımlarla gerçekleştiğini belirtti.
Rezerv artışındaki bir diğer nedene değinen Erbaş ”Son dönemde zorunlu karşılık oranları üzerinden yapılan değişikliklerle, özellikle burada piyasadaki likiditeyi çekmek anlamında bir karar alınmıştı. Bu Kur Korumalı Mevduattan (KKM) normal TL mevduata geçiş için de yapılan değişiklikleri kapsıyor ve buradan karşılanan rezervlerin de Merkez Bankası bünyesinde korunmaya devam ettiğini görüyoruz.” dedi.
Erbaş, para girişi noktasında bakıldığında haftalık para ve banka istatistiklerinde hem Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) senetlerine hem de hisse senetlerine üçüncü haftada da para girişinin devam ettiğini söyledi.
CDS’lerde görülen iyileşme ve Türkiye’nin kredi notu görünümünde yapılan iyileştirmelerin ülkeden rezerv çıkışlarının da önüne geçmiş gibi gözüktüğünü aktaran Erbaş, bunun yerine sermaye akışının da başladığının söylenebileceğini kaydetti.
Erbaş, bundan sonraki birkaç ay içerisinde bir rezerv artışı gerçekleşmesi durumunda kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımı yapmasının kaçınılmaz gibi gözüktüğünü dile getirdi.
2024 Türk varlıkları açısından olumlu görünüyor
Societe Generale Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Stratejisti Marek Drimal, rezervlerin 140 milyar doların üzerine çıkarak rekor kırmasının olumlu bir haber olduğunu söyledi.
Drimal, rezervlerdeki artışın TCMB’nin şaşırtıcı derecede hızlı sıkılaştırma yapması ve ekonomiyi yeniden dengelemek ve temellerini iyileştirmeye yönelik diğer adımların ardından Türkiye’ye yönelik yenilenen yatırımcı ilgisinin ortasında geldiğine dikkati çekti.
Yatırım girişinin TL’nin zayıflamasını yavaşlattığını ve Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini geri kazanmaya devam etmesine olanak sağladığını vurgulayan Drimal, ”Cari işlemler hesabındaki olumsuz mevsimsellik nedeniyle liranın bu kış daha da zayıflamasını bekliyoruz ancak 2024 Türk varlıkları açısından olumlu görünüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Bluebay Varlık Yönetimi Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash, rezervlerin 140 milyar doların üstüne çıkmasının iyi bir haber olduğunu ifade etti. Ash, rezervlerdeki artışın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve reform ekibine ve onların Ortodoks politikalarına olan güvenin arttığını gösterdiğini vurguladı.
Bu arada, Deutsche Bank’ın yayımlanan bilgi notunda yurt içinde dolarizasyonun azalmasının devam etmesi ile hisse senedi ve tahvil piyasalarına yabancı girişlerinin son zamanlarda Merkez Bankası’nın net rezervlerini desteklediği kaydedildi.
Kümülatif enflasyonun yüzde 40-45 seviyelerine gelmesi durumunda TL’nin cazip hale gelebileceği kaydedilen bilgi notunda, altın alımlarının azalmasıyla Türkiye’nin cari açığında iyileşme olacağı öngörüsünde bulunuldu.