Türkiye’nin kültür tarihinde önemli bir yeri olan gazetemizin yazarı, şair ve düşün insanı Onat Kutlar 30 Aralık 1994’te Taksim’deki The Marmara Oteli’nin kafesinde bombalı terör saldırısında ağır yaralandı. Kutlar, tüm müdahalelere karşın 11 Ocak 1995’te 58 yaşında yaşamını yitirdi. Arkeolog Yasemin Cebenoyan’ın da can verdiği saldırı İBDA-C tarafından üstlenilse de faillerin yakalanmasının ardından saldırının PKK tarafından düzenlendiği belirtilmişti. Gazetemize konuşan Onat Kutlar’ın eşi Filiz Kutlar “Onat olağanüstü bir insan ve gerçek bir entelektüeldi, o yüzden yaşanan acı sadece benim acım değil” dedi.
‘DİNLEMEDİ, GİTTİ’
“Onat’ın ölümünün hâlâ faili meçhul olduğunu düşünüyorum” diyen Filiz Kutlar, “Yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için öncelikle belirtmeliyim ki PKK bir terör örgütüdür. Ancak saldırıyı PKK’nin değil İBDA-C’nin yaptığını düşünüyorum. Çünkü İBDA-C tehditlere bir hafta önceden başlamıştı” ifadelerini kullandı. Kutlar, “Hatta Onat’a ‘Bir süre The Marmara Kafe’ye gitme’ demiştim. O da ‘Tamam’ demişti ama gitti. O gün de benim adeta basiretim bağlandı. Saldırıyı yapan İslamcı terör örgütü İBDA-C olduğu için üstünün kapatıldığını ve bu nedenle de konunun aydınlatılamayacağını düşünüyorum. Onat teröre kurban edilen tek kişi değil. Ülkenin aydın birikimini temsil eden insanlar yok edildi. Ne kadar çok kişinin yok edildiğini de anma törenlerinde anlıyoruz” diye konuştu.
‘ÖLÜMÜNÜ İÇİMİZDE HİSSETTİK’
Onat Kutlar ile yolunun 60’larda kesiştiğini belirten “Pir Sultan Abdal’dan Onat Kutlar’a” kitabının da yazarı Konur Ertop ise “27 Mayıs sürecini birlikte yaşadık. O dönem edebiyatın gelişme aşamasıydı. Gaziantepli bir ailenin evladı olan Onat, Anadolu’yu içinden tanıyan, Batı’ya da merakla bakan ve araştıran birisiydi” ifadeleriyle yakın arkadaşını anlattı.
Arkadaşlarıyla beraber Sirkeci’den yolcu ettikleri Kutlar’ın Paris’te çok verimli zaman geçirdiğini de belirten Ertop, “Onunla A dergisini çıkardık. Paris sonrası sinemaya da merak sardı. Türk edebiyatına büyük katkı sağladı” değerlendirmesinde bulundu.
“Onun ölümünü içimizde hissettik” diyen Ertop, “Onat, aydın ve yeni fikirleri savunduğu için öldürülen ne ilk ne de son kişi olacak maalesef. Anısını hasret ve özlemle selamlıyorum” dedi.
BELGESELİ SEYİRCİYLE BULUŞUYOR
Onat Kutlar bugün saat 12.00’de Aşiyan Mezarlığı’nda sevenleri tarafından anılacak. Törende Kutlar’ın yazıları ve şiirlerinden bir seçki okunacak. Öte yandan Kutlar’ın anısına saygı amacıyla hazırlanan “Aşk, Ateş ve Anarşi Günleri: Türk Sinemateki ve Onat Kutlar” belgeselinin basın gösterimi yapıldı. Yönetmenliğini Önder Esmer’in yaptığı filmin yapımcılığını Matthias Kyska üstlendi. Belgeselde Mete Akalın, Cevat Çapan, Atilla Dorsay, Burçak Evren, Mustafa Göçmen, Ahmet Kutlar, Filiz Kutlar, Mazlum Kutlar, Seza Kutlar Aksoy, Ali Özgentürk, Nijat Özön, Adnan Özyalçıner, Ömer Pekmez, Vecdi Sayar, Aydın Sayman, Giovanni Scognamillo, Ahmet Soner, Jak Şalom, Rekin Teksoy ve Hülya Uçansu gibi isimler Türk sinema tarihini değiştiren bu hikâyeyi birinci ağızdan aktardı. Belgesel bugün MUBI’de seyirciyle buluşacak.
KİMDİR?
1936 yılında dünyaya gelen Onat Kutlar, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenimini, son dersinin sınavına girmeyerek bıraktı ve felsefe okumak amacıyla Paris’e gitti. İki yıl sonra döndüğünde bir süre Doğan Kardeş dergisinde çalıştı. 1959 yılında yayımlanan İshak adlı eseri ile 1960 yılında Türk Dil Kurumu Ödülü’nü kazandı. Fethi Naci’ye göre İshak, dünya edebiyatında büyülü gerçekçilik akımının ilk örneklerinden biri olarak değerlendirilmelidir.
1965’te Türk Sinematek Derneği’ni ve Yeni Sinema dergisini kurdu. 1965-1976 yılları arasında, Türkiye’ye dünya sinemasının kapılarını açan Türk Sinematek Derneği’ni yönetti. Yusuf ile Kenan, Hazal ve Hakkâri’de Bir Mevsim adlı yurtdışı ve yurt içi festivallerde çok sayıda ödül alan filmlerin senaryolarına imzasını attı. 1985’te Berlin Film Festivali’nde jüri üyeliği yaptı. İstanbul Film Festivali Düzenleme Kurulunda ve İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı İcra Kurulu’nda görev yaptı. 1994 yılında Fransız hükümetince verilen L’Ordre des Arts et des Lettres Ödülü’yle onurlandırıldı.
Kutlar’ın İshak dışındaki çalışmaları ise Peralı Bir Aşk İçin Divan(1981), Sinema Bir Şenliktir (1984) Yeter ki Kararmasın (1985), Bahar İsyancıdır (1986), Unutulmuş Kent ve ölümünden sonra 2020’de yayınlanan Kül adlı eseridir.